23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi'nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birlikte kutlarız.
Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı imparatorluğu döneminde egemenlik padişahta idi. Padişah ülkeyi dilediği gibi yönetirdi. İmparatorluğun son yıllarında padişahlar rahatlarını düşündüler. Yurt bakımsız kaldı. Ülke sorunları yüzüstü bırakıldı. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı. Savaş dört yıl sürdü. Bizimle birlikte olanlar savaşta yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Yurdumuz İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Padişah ve yandaşları ülkenin paylaştırılmasına ses çıkarmadılar.
Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun'dan Amasya'ya, oradan Erzurum'a ve Sivas’a gitti. Sivas ve Erzurum'da kongreler topladı. Mustafa Kemal Paşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla «Ulusu yine ulusun gücü kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir» diyordu. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler - milletvekilleri - Ankara'da 23 Nisan 1920 günü toplandılar.
İlk Büyük Millet Meclisi'nin toplandığı yapı Ankara'da Ulus Alan'ından istasyona giden caddenin başındadır. Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan bu yapı tek katlıdır. O yıllar ülkemiz yokluk yoksulluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara'da duyulduğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde ulusumuz dünyaya Ulusal Kurtuluş Savaşı dersi verdi. Ezilen uluslara kurtuluş yolunu açtı. Bağımsızlık savaşının öncüsü olan kurtuluş savaşımız yeryüzünün öteki uluslarına örnek oldu.
23 Nisan 1920 ilk Büyük Millet Meclisimizin toplandığı gündür. 23 Nisan, ulusun yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gündür. Bu gün Milli Egemenlik Bayramımızdır.
23 Nisan dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır. Atatürk'ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram şenliklerine son yıllarda yabancı ulusların çocukları da katılmaya başlamıştır. Atatürk çocuklara çok değer verir, gezilerinde okullara uğrar, ders dinler, sorular sorardı. «Bugünün küçükleri yarının büyükleridir.» diyen Atatürk, yönetimin bayram süresince öğrencilere bırakılması geleneğini başlattı. 23 Nisan'da yönetim birimleri seçimle gelen kurullar bir süre çocuklara bırakılır. Bu güzel gelenek her yıl yinelenir. Her 23 Nisan'da yurdumuz bir bayram alanı olur. Çocuklar törenlerde konuşmalar yaparlar, şiirler okurlar. Gece fener alayları düzenlenir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı egemenliğin ulusta olduğu düşüncesinin kabul edildiği gündür. Çocuk bayramımızdır. Yarının büyükleri olan siz çocukların bayramıdır.
*23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KONUŞMA METNİ*
SEVGİLİ ARKADAŞLAR
23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gündür. Atatürk’ümüz 23 Nisan gününü, bayram yapalım diye biz çocuklara armağan etmiştir.
Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı’nın en ateşli günlerinde açılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu’nun içine düştüğü durumu, düşmanlarımızın yurdumuzu paylaşmak için topraklarımıza nasıl üşüştüklerini ve Atatürk’ün Samsun’a, Amasya’ya, Erzurum’a ve Sivas’a hangi zor şartlarda gittiğini hepiniz biliyorsunuz. Mustafa Kemal Atatürk, düşmanı topraklarımızdan, ancak savaşarak atacağımıza inanıyordu. Bu nedenle ülkemizin ileri gelenlerini bir meclis çatısı altında toplamak için var gücüyle çalıştı. 23 Nisan 1920 günü Atatürk’ün bunu başardığını görüyoruz. Padişah İstanbul’da milletin vekilleri ise Ankara’da idi. Artık padişahın hiçbir etkinliği kalmamıştı. Çünkü bu millet, kendi egemenliğini, bir daha tek adamlara kaptırmak niyetinde değildi. Bütün kararları meclis veriyor ve padişahı devreden çıkarıyordu. Sonunda Kurtuluş Savaşımız kazanılmış, Milli Egemenlik ise padişahın elinden alınıp, milletimize verilmişti.
Ulusal kelimesi Ulus’tan türemiştir. Ulus, aynı zamanda Millet kelimesinin de karşılığıdır. Aralarında dil, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insanlar topluluğuna ulus, ya da millet diyoruz. Egemenlik ise; hâkim olma, yönetme gücünü elinde bulundurma anlamına gelir.
Öyleyse, Ulusal Egemenlik sözlerinden şunları anlayabiliriz: Ulusu meydana getiren insanların, yönetme yetkisini bütünüyle elinde bulundurmasıdır. Elbette ki, bir ulusu meydana getiren bütün fertlerin yönetici olması düşünülemez. Ulus, yani millet yetkisini vekilleri aracılığı ile kullanmaktadır. Kim bilir belki de, gelecekte milletimiz, kendisine vekil olmak için bizlere de yetki verebilir.
Bu büyük bayram, hepimize kutlu olsun!
23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gündür. Atatürk’ümüz 23 Nisan gününü, bayram yapalım diye biz çocuklara armağan etmiştir.
Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı’nın en ateşli günlerinde açılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu’nun içine düştüğü durumu, düşmanlarımızın yurdumuzu paylaşmak için topraklarımıza nasıl üşüştüklerini ve Atatürk’ün Samsun’a, Amasya’ya, Erzurum’a ve Sivas’a hangi zor şartlarda gittiğini hepiniz biliyorsunuz. Mustafa Kemal Atatürk, düşmanı topraklarımızdan, ancak savaşarak atacağımıza inanıyordu. Bu nedenle ülkemizin ileri gelenlerini bir meclis çatısı altında toplamak için var gücüyle çalıştı. 23 Nisan 1920 günü Atatürk’ün bunu başardığını görüyoruz. Padişah İstanbul’da milletin vekilleri ise Ankara’da idi. Artık padişahın hiçbir etkinliği kalmamıştı. Çünkü bu millet, kendi egemenliğini, bir daha tek adamlara kaptırmak niyetinde değildi. Bütün kararları meclis veriyor ve padişahı devreden çıkarıyordu. Sonunda Kurtuluş Savaşımız kazanılmış, Milli Egemenlik ise padişahın elinden alınıp, milletimize verilmişti.
Ulusal kelimesi Ulus’tan türemiştir. Ulus, aynı zamanda Millet kelimesinin de karşılığıdır. Aralarında dil, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insanlar topluluğuna ulus, ya da millet diyoruz. Egemenlik ise; hâkim olma, yönetme gücünü elinde bulundurma anlamına gelir.
Öyleyse, Ulusal Egemenlik sözlerinden şunları anlayabiliriz: Ulusu meydana getiren insanların, yönetme yetkisini bütünüyle elinde bulundurmasıdır. Elbette ki, bir ulusu meydana getiren bütün fertlerin yönetici olması düşünülemez. Ulus, yani millet yetkisini vekilleri aracılığı ile kullanmaktadır. Kim bilir belki de, gelecekte milletimiz, kendisine vekil olmak için bizlere de yetki verebilir.
Bu büyük bayram, hepimize kutlu olsun!
*23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI OKUMA PARÇASI*
23 NİSAN GÜNÜ
23 Nisan 1920 günü. Büyük Millet Meclisi Ankara'da toplanarak ulusun egemenliğini ilan etmişti. O heyecanlı günü yaşamış olan bir büyüğümüz şunları anlatıyor:
O gün, şimdiki Ulus Meydanında bir tabur piyade sıralanmıştı. Askerlerin arkasında da Ankaralılar toplanmıştı.
Saat on dörtte, birkaç yüz kişilik bir kafile, başlarında Mustafa Kemal olduğu halde Taşhan'a iniyordu. Bu bir avuç insan, yok edilmek istenen bir ulusu kurtarmak için birleşmişlerdi. Hepsinin ümidi de Mustafa Kemal'de idi.
Büyük Millet Meclisi olarak kullanılacak taş binanın pencerelerine ufak bayraklar asılmıştı. Binada başka bir olağanüstü durum göze çarpmıyordu. Sağdaki küçük kapıdan, önce Mustafa Kemal, mebuslar içeriye girdiler. Bir koridoru geçtikten sonra sağdaki salona girdiler. Salonda tahta bir kürsü tam kapının karşısına konmuştu. Oturmak için de okul sıraları dizilmişti. Salonu ısıtmak için bir soba kurulmuştu. Sobada eğri büğrü bir kaç boru yükseliyordu. Tavanda da bir gaz lambası sallanıyordu.
Herkes yerine oturunca, Sinop mebusu olan yaşlı bir zat başkanlık kürsüsüne geldi. Meclisi açtı. Onun bu sırada yaptığı konuşma heyecanla dinlendi.
Meclisin ertesi günkü toplantısında, Mustafa Kemal, Mondros Mütarekesinden beri geçen olayları açıkladı. Bundan sonra Büyük Millet Meclisi'nin hak ve yetkilerini belirten bir teklifi Meclise sundu. Bunun kabul edilmesiyle Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kazandı. O günkü toplantıda Mustafa Kemal Birinci Başkan seçildi. Böylece Büyük Millet Meclisi Başkanı oldu.
DOĞANKARDEŞ Dergisi’nden
23 Nisan 1920 günü. Büyük Millet Meclisi Ankara'da toplanarak ulusun egemenliğini ilan etmişti. O heyecanlı günü yaşamış olan bir büyüğümüz şunları anlatıyor:
O gün, şimdiki Ulus Meydanında bir tabur piyade sıralanmıştı. Askerlerin arkasında da Ankaralılar toplanmıştı.
Saat on dörtte, birkaç yüz kişilik bir kafile, başlarında Mustafa Kemal olduğu halde Taşhan'a iniyordu. Bu bir avuç insan, yok edilmek istenen bir ulusu kurtarmak için birleşmişlerdi. Hepsinin ümidi de Mustafa Kemal'de idi.
Büyük Millet Meclisi olarak kullanılacak taş binanın pencerelerine ufak bayraklar asılmıştı. Binada başka bir olağanüstü durum göze çarpmıyordu. Sağdaki küçük kapıdan, önce Mustafa Kemal, mebuslar içeriye girdiler. Bir koridoru geçtikten sonra sağdaki salona girdiler. Salonda tahta bir kürsü tam kapının karşısına konmuştu. Oturmak için de okul sıraları dizilmişti. Salonu ısıtmak için bir soba kurulmuştu. Sobada eğri büğrü bir kaç boru yükseliyordu. Tavanda da bir gaz lambası sallanıyordu.
Herkes yerine oturunca, Sinop mebusu olan yaşlı bir zat başkanlık kürsüsüne geldi. Meclisi açtı. Onun bu sırada yaptığı konuşma heyecanla dinlendi.
Meclisin ertesi günkü toplantısında, Mustafa Kemal, Mondros Mütarekesinden beri geçen olayları açıkladı. Bundan sonra Büyük Millet Meclisi'nin hak ve yetkilerini belirten bir teklifi Meclise sundu. Bunun kabul edilmesiyle Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kazandı. O günkü toplantıda Mustafa Kemal Birinci Başkan seçildi. Böylece Büyük Millet Meclisi Başkanı oldu.
DOĞANKARDEŞ Dergisi’nden
*23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI GÜZEL SÖZLERİ*
ATATÜRK DİYOR Kİ
* Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur.
* Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur.
* Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.
* Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur.
* Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir.
* Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir.
* Korku üzerine hâkimiyet bina edilmez.
* Egemen olamayan, boyun eğmek zorunda kalır. (Willam Shakespeare)
* Kendi kendimize egemen olmayı öğreten yönetim, en iyi yönetimdir. (Goethe)
*23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ*
ÇOCUK BAYRAMI
Gelin çocuklar gelin!
Bayramımız var bugün.
23 Nisan için,
Kuralım şenlik, düğün...
El ele tutuşarak,
Şarkılar söyleyelim,
Ellerimizde bayrak,
Sokak sokak gezelim.
Çocuklarıyız, yarının
Büyük insanlarıyız,
Üstünde bu vatanın
Hür, mesut ve kaygısız
Daima yaşayacağız.
Ali PÜSKÜLLÜOĞLU
Gelin çocuklar gelin!
Bayramımız var bugün.
23 Nisan için,
Kuralım şenlik, düğün...
El ele tutuşarak,
Şarkılar söyleyelim,
Ellerimizde bayrak,
Sokak sokak gezelim.
Çocuklarıyız, yarının
Büyük insanlarıyız,
Üstünde bu vatanın
Hür, mesut ve kaygısız
Daima yaşayacağız.
Ali PÜSKÜLLÜOĞLU
EGEMENLİK BAYRAMI
Egemen bir milletin,
Coştuğu bir gündür bu.
Yurduma hürriyetin,
Koştuğu bir gündür bu...
Başımızda Atatürk,
Ülkümüz yüce Türklük,
Milletimin en büyük,
Sevdiği bir gündür bu...
Bugünleri gösteren,
23 Nisan'ı veren,
Büyük Atam diyor ki:
«Türk, çalış öğün, güven...»
Ali PÜSKÜLLÜOĞLU
Egemen bir milletin,
Coştuğu bir gündür bu.
Yurduma hürriyetin,
Koştuğu bir gündür bu...
Başımızda Atatürk,
Ülkümüz yüce Türklük,
Milletimin en büyük,
Sevdiği bir gündür bu...
Bugünleri gösteren,
23 Nisan'ı veren,
Büyük Atam diyor ki:
«Türk, çalış öğün, güven...»
Ali PÜSKÜLLÜOĞLU
23 NİSAN
Biz dünyaya gelmeden
Her yeri düşman almış.
Atatürk düşmanları,
Yurdumuzdan çıkarmış
23 Nisan günü
Meclis kuruldu diye,
Büyük bayram verilmiş
Çocuklara hediye.
Gülelim eğlenelim
Kutlayalım bayramı
Verelim hep el ele
Yükseltelim vatanı.
Melahat UĞURKAN
Biz dünyaya gelmeden
Her yeri düşman almış.
Atatürk düşmanları,
Yurdumuzdan çıkarmış
23 Nisan günü
Meclis kuruldu diye,
Büyük bayram verilmiş
Çocuklara hediye.
Gülelim eğlenelim
Kutlayalım bayramı
Verelim hep el ele
Yükseltelim vatanı.
Melahat UĞURKAN
BİZİM BAYRAMIMIZ
Bize gelen bizim bayram.
Yükseldi bak ünümüz,
Yirmi üç Nisan bizim
En şerefli günümüz.
Al bayrağı açalım,
Gel gidelim törene
Bin teşekkür bizlere,
Bu günleri verene.
Bizim için harcanan
Boşa gitmez bu emek
Çünkü her Türk çocuğu
Yirmi üç Nisan demek
İ. Hakkı SUNAT
Bize gelen bizim bayram.
Yükseldi bak ünümüz,
Yirmi üç Nisan bizim
En şerefli günümüz.
Al bayrağı açalım,
Gel gidelim törene
Bin teşekkür bizlere,
Bu günleri verene.
Bizim için harcanan
Boşa gitmez bu emek
Çünkü her Türk çocuğu
Yirmi üç Nisan demek
İ. Hakkı SUNAT
TÜRK ÇOCUĞU DİYOR Kİ
Seneler kutlu bana,
Aylar umutlu bana.
Her an haykırıyorum:
Türk'üm ne mutlu bana.
Cesaretim candadır.
Şöhretim dört yandadır,
Benim bütün cevherim,
Nabzımdaki kandadır.
Tarihten eski yaşım,
Harpte eğilmez başım,
Toplar can yoldaşımdır,
Silahlar arkadaşım.
İzmir benim, Van benim
Şeref benim, şan benim,
Kars, Erzurum, Erzincan,
Konya Ardahan benim.
Yurda nasıl doyarım?
Uğruna can koyarım,
Ona, bir yan bakanın,
Gözlerini oyarım.
Türk, dünyada bir tektir,
Milletlere örnektir,
Türklüğün meşalesi
Asla sönmeyecektir.
Halil SOYUER
Seneler kutlu bana,
Aylar umutlu bana.
Her an haykırıyorum:
Türk'üm ne mutlu bana.
Cesaretim candadır.
Şöhretim dört yandadır,
Benim bütün cevherim,
Nabzımdaki kandadır.
Tarihten eski yaşım,
Harpte eğilmez başım,
Toplar can yoldaşımdır,
Silahlar arkadaşım.
İzmir benim, Van benim
Şeref benim, şan benim,
Kars, Erzurum, Erzincan,
Konya Ardahan benim.
Yurda nasıl doyarım?
Uğruna can koyarım,
Ona, bir yan bakanın,
Gözlerini oyarım.
Türk, dünyada bir tektir,
Milletlere örnektir,
Türklüğün meşalesi
Asla sönmeyecektir.
Halil SOYUER
23 Nisan...
Yurdu koruyan,
Yarını kuran,
Sen ol çocuğum.
Eskiyi unut,
Yeni yolu tut,
Türklüğe umut,
Sen ol çocuğum.
Bizi kurtaran,
Öndere inan,
Sözünü tutan,
Sen ol çocuğum.
Küçüksün bugün,
Yarın büyürsün
Her işte üstün
Sen ol çocuğum.
Çalışıp öğren,
Her şeyi bilen
Yurduna güven
Sen ol çocuğum.
Hasan Ali YÜCEL
Yurdu koruyan,
Yarını kuran,
Sen ol çocuğum.
Eskiyi unut,
Yeni yolu tut,
Türklüğe umut,
Sen ol çocuğum.
Bizi kurtaran,
Öndere inan,
Sözünü tutan,
Sen ol çocuğum.
Küçüksün bugün,
Yarın büyürsün
Her işte üstün
Sen ol çocuğum.
Çalışıp öğren,
Her şeyi bilen
Yurduna güven
Sen ol çocuğum.
Hasan Ali YÜCEL
HOŞ GELDİN 23 NİSAN
Günlerdir yolunu bekledik durduk.
Sen geleceksin diye çiçek açtı,
Bahçelerdeki bütün ağaçlar.
Leylekler yuvalarına döndü
Toprak ısındı, uyandı karıncalar.
Çoluk çocuk yollara döküldü.
Bugün sevinç içindeyiz hepimiz,
Bayraklarla süsleniyor balkonlar.
Caddelere taklar kuruluyor,
Bizim marşı çalıyor bandolar.
Nasıl sevinmeyelim geldiğine?
Okulda bayram, evde bayram,
Sokakta bayram...
Hoş geldin, 23 Nisan!
Sana gözlerimizden sevinç,
Bahçelerimizden bahar getirdik
Bari hemen bitivermese bu yolculuk.
Seni kucaklamaya geliyor bugün,
Köyler, şehirler dolusu çocuk.
Ş. Enis REGÜ
Günlerdir yolunu bekledik durduk.
Sen geleceksin diye çiçek açtı,
Bahçelerdeki bütün ağaçlar.
Leylekler yuvalarına döndü
Toprak ısındı, uyandı karıncalar.
Çoluk çocuk yollara döküldü.
Bugün sevinç içindeyiz hepimiz,
Bayraklarla süsleniyor balkonlar.
Caddelere taklar kuruluyor,
Bizim marşı çalıyor bandolar.
Nasıl sevinmeyelim geldiğine?
Okulda bayram, evde bayram,
Sokakta bayram...
Hoş geldin, 23 Nisan!
Sana gözlerimizden sevinç,
Bahçelerimizden bahar getirdik
Bari hemen bitivermese bu yolculuk.
Seni kucaklamaya geliyor bugün,
Köyler, şehirler dolusu çocuk.
Ş. Enis REGÜ
23 NİSAN
23 Nisan’ı biz,
Sevinçle bekleriz.
Bayrak, zincir, fenerle,
Sınıfları süsleriz.
Okullar tabur tabur,
Törenlere giderler.
Trampetler çalarak,
Yavrukurtlar geçerler.
Müsamere, oyunlar,
Şenletir bu haftayı.
Unutmayız hiçbir gün,
Şanlı büyük Ata’yı
Melahat Uğurkan
23 Nisan’ı biz,
Sevinçle bekleriz.
Bayrak, zincir, fenerle,
Sınıfları süsleriz.
Okullar tabur tabur,
Törenlere giderler.
Trampetler çalarak,
Yavrukurtlar geçerler.
Müsamere, oyunlar,
Şenletir bu haftayı.
Unutmayız hiçbir gün,
Şanlı büyük Ata’yı
Melahat Uğurkan
23 NİSAN SÖYLEDİ
Bu yurdun, bu devletin,
Yüce Cumhuriyetin
Sahibiyiz çocuklar!
Bunları koruyacak
Bu ülkeye uyacak,
Yine biziz çocuklar!
Yirmi Üç Nisanların
Zevki çok, fakat yarın
Güç işimiz çocuklar!
Bu göklerin, bu yerin,
Kutlu emanetlerin,
Bekçisiyiz çocuklar!
Atalardan şan alan,
Böyle temiz kan alan,
Yalnız biziz çocuklar!
Türk’üz, ne mutlu bize!
Bu bayram kutlu bize!
Eğleniniz çocuklar!
Rakım Çalapala
Bu yurdun, bu devletin,
Yüce Cumhuriyetin
Sahibiyiz çocuklar!
Bunları koruyacak
Bu ülkeye uyacak,
Yine biziz çocuklar!
Yirmi Üç Nisanların
Zevki çok, fakat yarın
Güç işimiz çocuklar!
Bu göklerin, bu yerin,
Kutlu emanetlerin,
Bekçisiyiz çocuklar!
Atalardan şan alan,
Böyle temiz kan alan,
Yalnız biziz çocuklar!
Türk’üz, ne mutlu bize!
Bu bayram kutlu bize!
Eğleniniz çocuklar!
Rakım Çalapala
23 NİSAN
Vatan tehlikedeydi; Atatürk karar verdi:
«Vatan kurtaracak yine millettir» dedi.
Ankara'da bir Meclis toplayıp kurmak için,
Günlerce, haftalarca, çalıştı, için için.
İşte bugün kuruldu Büyük Millet Meclisi,
Ankara'dan yükseldi Türk'ün gürleyen sesi.
Çocuklar! Bayram yapın, sevinin ve haykırın,
Engel denen her şeyi gücünüzle siz kırın!
Çocuklar bilin ki siz koca bir cihansınız.
Vatanın her yerinden fışkıran volkansınız.
Doğan güneş sizindir yıldızla ay sizindir,
Artık vatan sizindir, artık saray sizindir.
Ey gül yüzlü çocuklar, gülün, koşun, ileri,
Hayatta durak yoktur; ya ileri ya geri.
Coşkun bir rüzgâr gibi ufukları aşınız!
Göğsünüz kanasa da akmasın gözyaşınız!
Temiz olsun kalbiniz, çelik olsun kolunuz!
Şen olsun bayramınız, aydın olsun yolunuz!
Neşenizle bu yurdu aydınlatın her zaman,
Sizindir bu ünlü gün, ünlü 23 Nisan.
23 NİSAN
Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
Bugün, Atatürk'ten bir armağan,
Yoksa tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
Bugün, Atatürk'ten bir armağan,
Yoksa tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
Saip EGÜZ
ATATÜRK ÇOCUK OLMUŞ
Çocuk Bayramı'nda
Gelmiş katılmış aramıza,
Atatürk çocuk olmuş bakın:
Sallanıyor salıncakta!
Gülüyor gözlerinin içi,
Gülüyor,
Gökler, denizler kadar mavi.
Diyor ki: "Çocuklar, ben verdim size
Bayramların en güzelini".
"Dilerim, yurdumun çocukları,
Tüm çocukları dünyanın
Gülüp oynasınlar bugünkü gibi;
Acıda, sevinçte kardeş olsunlar...
Çınlasın yeryüzünde barış türküleri".
Aziz SİVASLIOĞLU
Çocuk Bayramı'nda
Gelmiş katılmış aramıza,
Atatürk çocuk olmuş bakın:
Sallanıyor salıncakta!
Gülüyor gözlerinin içi,
Gülüyor,
Gökler, denizler kadar mavi.
Diyor ki: "Çocuklar, ben verdim size
Bayramların en güzelini".
"Dilerim, yurdumun çocukları,
Tüm çocukları dünyanın
Gülüp oynasınlar bugünkü gibi;
Acıda, sevinçte kardeş olsunlar...
Çınlasın yeryüzünde barış türküleri".
Aziz SİVASLIOĞLU