Uzunca bir ara verdikten sonra kitap okumalarına tekrar yoğunlaşmanın gerektiğine karar verdim ve tekrardan okuduğum bir kitapla merhaba diyorum.
Gerek iş hayatında ve gerekse kişisel yaşamda Teknolojik ilgi çalıcıların artması ve bizde ki teknoloji merakı kitap okuma isteğimizi olumsuz olarak etkilemektedir. Şununda farkındayız ki kendimize vakit ayırma ve kitaba yönelme, teknoloji yorgunluğundan arınma olarak kitap okumak insana iyi gelmekte.
Neyse konumuza gelmek gerekirse bugün kendi yöremden ve çok sevdiğim bir abim olan Süleyman Ege abimin kendi hayatınında yer aldığı Sınırbozan kitabını anlatacağız.
Kitap kategorisi olarak Anı ve Günlük sınıflamasına giren kitapta yazar Süleyman Ege askerlik anılarını ve o zamanda ki askerlik sürecinde ki güncel olayları anlatmaktadır. Kitabı okurken Şehit olup Şehadet mertebesine ulaşan mehmetlerimizin anılarını ve çatışmalardan sonra gazi olan mehmetlerimizin gazilik sonrasında hayat mücadelesinde yaşadıkları insanı bazen hüzünlendirirken bazende böyle olmamalı diyerek kızdırmaktadır.
Kitabı okumak isteyenler Babil Yayınlarından web ortamından temin edebilirler ve ayriyeten Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Konya Şubesinde hem abimizi ziyaret edip tanışabilirsiniz, hem çay sohbeti yanında kitabını kendisinden de temin edebilirsiniz.
Öncelikle essiz bir hatırat bıraktığı için hemde kitabını bize değer verip adımıza imzalayıp hediye ettiği için kendisine teşekkür ederim. Şahsi kütüphanemde yer alan Bozkır bölümüne güzel bir eser daha katılmış oldu.
Şimdi sizleri kitap ve yazar hakkında daha kapsamlı bilgilerin yer aldığı bölüme bırakıyorum.
Bol okumalı günlere...
Eğtim Günlüğü - Yakup Çetin - 03.07.2019
Kitap Özellikleri
Cilt Durumu : Ciltsiz
Basım Tarihi : Mart 2019
Basım Yeri : Türkiye / Konya
Boyutlar : 13,50 x 21,50 cm
Basım Dili : Türkçe
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Sayfa Sayısı : 152
Barkod : 9786056916236
"SÜLEYMAN EGE" KİMDİR
1971 yılında Konya İli, Bozkır ilçesi, Sorkun Mahallesinde dünya ya geldi. İlk ve orta öğrenimini Dere Mahallesinde, lise öğrenimine Seydişehir'de devam etti.
1991 yılında askerlik görevini Tunceli'de tamamladı. 1993 yılında Emirdağ Uzman Jandarma Okulunu, 1995 yılında İzmir Foça Jandarma Komando Okulunda Komando kursunu başarı ile bitirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çeşitli birliklerde (K.Maraş, Diyarbakır, Hakkâri, Antalya ve Ankara) terörle mücadele, iç güvenlik istihbarat ve karargah birimlerinde görev yapmıştır.
Jandarma Meslek Ön Lisans, Anadolu Üniversitesi iktisat Fakültesi, Kamu Yönetimi mezunu olup, halen Adalet Meslek Yük-sek Okulunda öğrenim görmektedir.
1997 yılında PKK terör örgütüne karşı yürütülen sınır ötesi operasyonda Irak Kuzeyi Zap Kampı (Amediya) Şerifa Boğazında teröristlerle girilen silahlı çatışmada yaralanmıştır. 2004 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden Malul Gazi olarak emekliye ayrılmıştır.
2006 yılından beri Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneğinde çeşitli görevlerde bulunmuştur. 06 Mayıs 2018 tarihinden itibaren Konya Şube Başkanlığı görevini yürütmektedir. Emekli Uzman Jandarmalar Derneği (EMUJAD) kurucu üyesi olmakla beraber Gönül Gözü Derneği Onursal Üyesidir. Bozkırlılar Derneği, Bozkırlılar Federasyonu, Bozkır Dereliler Derneğinde Yönetim Kurulu Üyeliği yapmaktadır.
Halen DSİ 4. Bölge Müdürlüğünde kamu personeli olarak görev yapmaktadır.
Ege, Evli ve iki çocuk babasıdır.
Kitap Arka Kapak Metni;
1992-2000 yılları arasında terörle mücadelede Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki birliklerde görev yaptım. Bu arada birçok terör eylemine şahit oldum. Çatışmalarda kaybettiğimiz silah arkadaşlarımızı ateşin ortasından alıp hastanelere gönderdik. Burada düzenlenen tören ile şehitlerimizin naaşları memleketlerine gönderildi. Bizzat o törenlere de katıldım. Yüreğimizdeki sızıları anlatmaya kelimeler yetmezdi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinden Vazife Malulü olarak emekli olduktan sonra yaklaşık 14 yıldır Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneğinde üyelik ve yöneticilik yapmaktayım.
Bir çatışma ve şehit haberi aldığımızda içimden “inşallah ilimizden değildir” dediğim oluyor.
Çünkü her bir şehidimizin ayrı hikayeleri yazılıyor. Önce fotoğrafları düşüyor medyaya. Sonra ailesinin yaşadığı eve asılan bayrak ve hayat hikayesi yazılıyor. Sonra törenle defnediliyor. Bundan sonra bizim görevimiz başlıyor. Şehrin havalimanında askerî törenle karşılanan naaş yine askerî törenle defnediliyor. Ailesi “Vatan Sağolsun” diyor. Ama bizler bir anda yine Güneydoğu’nun dağlarında buluveriyoruz kendimizi. Kimimiz bir kancık pusunun ortasında, kimimiz mayına basmak suretiyle havalarda uçuyoruz. Sonra hayat devam ediyor; yarım kol, yarım bacak... Biz gaziler, şehitlerin son şahitleriyiz. Hem o tarafı hem de bu tarafı bilmek yüreğimizdeki yükü ağırlaştırmaktadır.
Bazen duymamamız bundandır, görmememiz bundandır... Ve sigaraya vuruyorsak, yanmış insanın kokusunu bastırmak içindir.
Biz gazilerin bedenlerinin bir parçası toprağa gömüldü. Kimisi Şırnak’ta kimisi Van’da kimisi Diyarbakır’da. Diğer yarısı gömülmeyi bekliyor. Bizlerin iki mezarı olacak aslında. Birisi Güneydoğu dağlarında, birisi de memleketlerimizde. Bedenimiz yaşıyor ama her şehit haberinde ruhumuz bir kez daha şehit düşüyor.
Her karış vatan toprağını kanıyla canıyla sulayan kahramanlara selâm olsun.
Kitap okurken Sosyal Medyada Paylaşımlarımdan ;
Gerek iş hayatında ve gerekse kişisel yaşamda Teknolojik ilgi çalıcıların artması ve bizde ki teknoloji merakı kitap okuma isteğimizi olumsuz olarak etkilemektedir. Şununda farkındayız ki kendimize vakit ayırma ve kitaba yönelme, teknoloji yorgunluğundan arınma olarak kitap okumak insana iyi gelmekte.
Neyse konumuza gelmek gerekirse bugün kendi yöremden ve çok sevdiğim bir abim olan Süleyman Ege abimin kendi hayatınında yer aldığı Sınırbozan kitabını anlatacağız.
Kitap gerçekten yoğun dikkat toplayan bireyler için (Bende o potansiyel yok 😊) çok akıcı ve sade bir kitap. Belki bir gün içinde hızlı bir şekilde okuyabilir.
Kitap kategorisi olarak Anı ve Günlük sınıflamasına giren kitapta yazar Süleyman Ege askerlik anılarını ve o zamanda ki askerlik sürecinde ki güncel olayları anlatmaktadır. Kitabı okurken Şehit olup Şehadet mertebesine ulaşan mehmetlerimizin anılarını ve çatışmalardan sonra gazi olan mehmetlerimizin gazilik sonrasında hayat mücadelesinde yaşadıkları insanı bazen hüzünlendirirken bazende böyle olmamalı diyerek kızdırmaktadır.
Şimdi sizleri kitap ve yazar hakkında daha kapsamlı bilgilerin yer aldığı bölüme bırakıyorum.
Bol okumalı günlere...
Eğtim Günlüğü - Yakup Çetin - 03.07.2019
Cilt Durumu : Ciltsiz
Basım Tarihi : Mart 2019
Basım Yeri : Türkiye / Konya
Boyutlar : 13,50 x 21,50 cm
Basım Dili : Türkçe
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Sayfa Sayısı : 152
Barkod : 9786056916236
1971 yılında Konya İli, Bozkır ilçesi, Sorkun Mahallesinde dünya ya geldi. İlk ve orta öğrenimini Dere Mahallesinde, lise öğrenimine Seydişehir'de devam etti.
1991 yılında askerlik görevini Tunceli'de tamamladı. 1993 yılında Emirdağ Uzman Jandarma Okulunu, 1995 yılında İzmir Foça Jandarma Komando Okulunda Komando kursunu başarı ile bitirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çeşitli birliklerde (K.Maraş, Diyarbakır, Hakkâri, Antalya ve Ankara) terörle mücadele, iç güvenlik istihbarat ve karargah birimlerinde görev yapmıştır.
1997 yılında PKK terör örgütüne karşı yürütülen sınır ötesi operasyonda Irak Kuzeyi Zap Kampı (Amediya) Şerifa Boğazında teröristlerle girilen silahlı çatışmada yaralanmıştır. 2004 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden Malul Gazi olarak emekliye ayrılmıştır.
2006 yılından beri Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneğinde çeşitli görevlerde bulunmuştur. 06 Mayıs 2018 tarihinden itibaren Konya Şube Başkanlığı görevini yürütmektedir. Emekli Uzman Jandarmalar Derneği (EMUJAD) kurucu üyesi olmakla beraber Gönül Gözü Derneği Onursal Üyesidir. Bozkırlılar Derneği, Bozkırlılar Federasyonu, Bozkır Dereliler Derneğinde Yönetim Kurulu Üyeliği yapmaktadır.
Halen DSİ 4. Bölge Müdürlüğünde kamu personeli olarak görev yapmaktadır.
Ege, Evli ve iki çocuk babasıdır.
Kitap Arka Kapak Metni;
1992-2000 yılları arasında terörle mücadelede Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki birliklerde görev yaptım. Bu arada birçok terör eylemine şahit oldum. Çatışmalarda kaybettiğimiz silah arkadaşlarımızı ateşin ortasından alıp hastanelere gönderdik. Burada düzenlenen tören ile şehitlerimizin naaşları memleketlerine gönderildi. Bizzat o törenlere de katıldım. Yüreğimizdeki sızıları anlatmaya kelimeler yetmezdi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinden Vazife Malulü olarak emekli olduktan sonra yaklaşık 14 yıldır Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneğinde üyelik ve yöneticilik yapmaktayım.
Bir çatışma ve şehit haberi aldığımızda içimden “inşallah ilimizden değildir” dediğim oluyor.
Çünkü her bir şehidimizin ayrı hikayeleri yazılıyor. Önce fotoğrafları düşüyor medyaya. Sonra ailesinin yaşadığı eve asılan bayrak ve hayat hikayesi yazılıyor. Sonra törenle defnediliyor. Bundan sonra bizim görevimiz başlıyor. Şehrin havalimanında askerî törenle karşılanan naaş yine askerî törenle defnediliyor. Ailesi “Vatan Sağolsun” diyor. Ama bizler bir anda yine Güneydoğu’nun dağlarında buluveriyoruz kendimizi. Kimimiz bir kancık pusunun ortasında, kimimiz mayına basmak suretiyle havalarda uçuyoruz. Sonra hayat devam ediyor; yarım kol, yarım bacak... Biz gaziler, şehitlerin son şahitleriyiz. Hem o tarafı hem de bu tarafı bilmek yüreğimizdeki yükü ağırlaştırmaktadır.
Bazen duymamamız bundandır, görmememiz bundandır... Ve sigaraya vuruyorsak, yanmış insanın kokusunu bastırmak içindir.
Biz gazilerin bedenlerinin bir parçası toprağa gömüldü. Kimisi Şırnak’ta kimisi Van’da kimisi Diyarbakır’da. Diğer yarısı gömülmeyi bekliyor. Bizlerin iki mezarı olacak aslında. Birisi Güneydoğu dağlarında, birisi de memleketlerimizde. Bedenimiz yaşıyor ama her şehit haberinde ruhumuz bir kez daha şehit düşüyor.
Her karış vatan toprağını kanıyla canıyla sulayan kahramanlara selâm olsun.
Kitap okurken Sosyal Medyada Paylaşımlarımdan ;